Mamoru Türkiye Ülke Müdürü Baran Yıldırım: Kripto para piyasalarına yöneltilen eleştiriler geleneksel finans tarafından görmezden gelinmeseydi bankacılık krizi daha farklı gelişebilirdi
ABD’de başlayan ve ardından Avrupa’ya yayılan bankacılık krizi, finans çevrelerinde heyecan yarattı. Geçtiğimiz dönemde kripto para ekosisteminde benzer sorunların yaşandığını ve bu nedenle ağır eleştirilerin olduğunu belirten Mamoru Türkiye Ülke Müdürü Baran Yıldırım, klasik finansın buradaki örnekleri gözden kaçırdığını söyledi.
2023 yılının ilk çeyreği tamamlanırken bankacılık krizi küresel ekonomik gündemin ana konusu haline geldi. Silvergate, Silicon Valley Bank ve Signature Bank’ın kripto para ekosistemindeki bir takım kuruluşlarla iş bağlarının olması, kripto para piyasalarının bu krizden etkilenip etkilenmeyeceği sorusunu gündeme getiriyor. Hong Kong merkezli finans devi AP Capital çatısı altında faaliyet gösteren küresel kripto para borsası Mamoru Türkiye Ülke Müdürü Baran Yıldırımbankaların iflasını ve bunların kripto para piyasaları üzerindeki olası etkilerini değerlendirdi.
“ABD’de Silvergate’in iflas etmesiyle başlayan, ardından SVB ve Signature’ın iflas etmesiyle devam eden süreç, İsviçre merkezli Credit Suisse’in yaralarının derinleşmesiyle küresel bir finansal krizin başlayabileceği paniğine neden oldu. Geçmişten farklı olarak finansal krizlerin artık kripto para birimleri gibi yeni bir aktörü var. ABD’de bankaların batmaya başladığı süreçte bu oyuncunun adı sıkça duyuldu. Ancak tüm hareketliliğe rağmen kripto ekosistemi önemli bir yaralanma yaşamadı. Elbette bu süreç akıllara son dönemde özellikle kripto para piyasalarında yaşanan krizlerde ekosisteme yöneltilen sert eleştirileri getiriyor. Özellikle FTX’in çöküşünden sonra, bu düzenlenmemiş piyasalarda şeffaflık ve varlıkların güvenliği konusu tartışma konusu oldu. Kripto paydaşları doğal olarak yaşadıkları krizlerden ders çıkarıp gerekli önlemleri almaya başlarken klasik piyasa bu örnekleri gözden kaçırmış olabilir. Kripto para piyasalarına yöneltilen eleştiriler göz ardı edilmeseydi bankacılık krizi öncesinden dersler çıkarılabilirdi.
Fed’in ana odak noktasının enflasyon olduğunu hatırlamak önemlidir.
Kripto para ekosistemi krizi yara almadan atlatırken, ABD’de kamu kurumlarının müdahalesi ve Fed’in para politikalarında yumuşama potansiyeli bir süredir ayı piyasasında olan kripto para piyasaları için umut ışığı oldu. Yani bir bakıma “Kriptoların sonu var mı?” “Boğa sezonu başlayacak mı?” sorusuyla başlayan süreç. olarak değiştirildi. Tabii bu noktada Fed’in bankaların batışını izlemeyeceğini bilerek asıl odak noktasının enflasyonu düşürmek olduğu unutulmamalıdır. Bankaların yaşadığı sorunlar Fed’in duruşunu yumuşatmış olsa da piyasaların enflasyon ve işsizlik verilerini izlemeye devam etmesi gerekiyor. Bu verilerde yaşanabilecek plansız değişimler kripto paralar için olumlu bir tablo çizmeye başlayabilir diyebiliriz.
Yaşananlar ilk etapta kısa vadeli bir yükseliş trendinin başlayıp başlamayacağı sorusunu gündeme getirse de uzun vadede yaşanabilecek olumlu etkiler göz ardı ediliyor. Öncelikle kripto para piyasaları kendilerini bu sorunlardan olabildiğince izole edebilirken, son dönemde düşen güven algısı yeniden canlanırken, özellikle bankaların içine düştüğü durum piyasaları etkiledi. gençlerin klasik bankacılık sektörüne bakış açısı. Günümüzde bozulan bu algının gelecekte kripto paralara olan ilgiyi artırabileceğini söylemek mümkün. Son dönemde merkez bankası dijital para birimi (CBDC) çalışmalarının artmasıyla birlikte kripto ekosisteminin finansal sistemdeki yeri de güçlenecek.”